Ankara Büyükşehir Belediyesi 16 Ekim Dünya Gıda Günü kapsamında “Yerel Yönetimlerde Gıda Güvenliği ve Sürdürülebilir Tarım” başlıklı bir program düzenledi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in konuşma yaptığı programa Erhan Adem, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gülşah deniz Atalar, Aylin Nazlı Aka’nın yanı sıra CHP Ankara Milletvekilleri Aylin Yaman, Aliye Timisi Ersever, Umut Akdoğan katıldı.
CHP Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, CHP Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili Yaşar Neslihanoğlu, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, Mamak Belediye Başkanı Veli Gündüz Şahin, Kahramankazan Belediye Başkanı Selim Çırpanoğlu, Ayaş Belediye Başkanı İzzet Demircioğlu, Kalecik belediye Başkanı Satılmış Karakoç, Elmadağ Belediye Başkanı Adem Barış Aşkın, Şereflikoçhisar Belediye Başkanı Mustafa Koçak, Güdül Belediye Başkanı Mehmet Doğanay ve bazı büyükşehir ve ilçe CHP belediye meclis üyeleri, daire başkanları ve büyükşehire bağlı şirket müdürleri katıldı.Programda bir konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, çiftçilerin borç probleminin çözülmesi gerektiğini söyledi.
”Türkiye’de tarım yanıyor, çiftçi entübe durumda” diyen Özel, “Eğer bu iktidar biraz daha bu politikalarını sürdürecek yani bu politikasızlığına bu ülkenin çiftçisini, hayvancılıkla uğraşanlarını, köylüsünü mahkum edecek olursa gelecekte gerçekten bu ülkede artık derdini anlatacak, isyan edecek, yola çıkacak, yolu kapatacak, ürününü dökecek ve iktidar tarafından kızılacak ve hedef gösterilecek bir çiftçi de bulamayacak” ifadelerini kullandı.
“GIDA GÜVENLİĞİNDE 10 YILDA 13 SIRA GERİLEDİK”
Uluslararası gıda güvenliği endeksinde ülkemiz 10 yıl önce 36’ıncı sıradayken bugün 49’uncu sırada. İnanılır gibi değil. 10 yıl önceye göre daha iyi cep telefonları kullanıyoruz, daha iyi bilgisayarlar kullanıyoruz, daha çok elektrikli araç kullanıyoruz. Birilerinin yaptığı iyi şeyleri satın almanın yanında kendi işimizi kötü yapıyoruz. Çünkü 10 yılda daha iyiye gitmek varken 10 yılda tam 13 sıra gerileyerek 49’uncu sıraya gidiyoruz bütün dünyada gıda güvenliği meselesinde.
“TARIM SEKTÖRÜ DAHA FAZLA DESTEKLENMELİ”
Milli savunma kadar kritik olan tarım sektörü daha fazla desteklenmeli ve çiftçinin borç sorunları çözüme kavuşturulmalıdır. Bir beka sorunu arayanlar Türkiye’deki çiftçinin tarlalarının ipotek sorununu, çiftçinin zirai kredileri ödemedeki güçlüklerini ve bu güçlüğe düştüğünde tarlasının el değiştirdiğini ve satıldığını ve birçok yabancı sermayeli bankanın eline geçtiğin görmek lazım.
Bugün burada yaşamın temeli olan gıda konusunda bir araya gelmiş bulunmaktayız. Bilindiği gibi Dünya Gıda Günü Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün kuruluş tarihi olan 1945’i anmak için her yıl 16 Ekim’de dünya çapında kutlanan uluslararası bir gündür. Gıdaya erişimin önemi açlık konusunda farkındalık yaratılması ve insanlar ile dünyamızın geleceği için eyleme geçmeyi teşvik etmektedir. Farklı temalar ile ele alınan bu anlamlı günün 2024 yılı teması daha iyi bir yaşam ve daha iyi bir gelecek için gıda hakkı olarak belirlenmiştir. Gıdaya erişimin olmadığı bir dünyada toplumun temelini oluşturan ögelerden bahsetmenin mümkün olmayacağı gibi sağlıklı bir gelecek inşa etmek mümkün değildir.
MANSUR YAVAŞ’IN KONUŞMASI
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Gıdaya erişiminden bahsetmek için önce ortada üretilen bir gıda olması lazım. 2019 yılında biz işbaşına geçtikten sonra Ankara’daki tüm arazilerin yüzde 3 olduğunu, yüzde 97’sinin boş olduğunu ve yüzde 50’sinin de de tarıma uygun olduğunun tespitini yapmıştık. Tabi köy okullarının kapatılması, onlarca yıldır tarım politikasında sürdürülen olumsuz gelişmeler nedeniyle insanlar tarımı bıraktı. Köylerden kentlere göç ettiler. Bu insanlar çok iyi yaptıkları tarım üretmeyi bırakıp geldiler kente asgari ücretle çocuklarına iş aramaya başladılar. Dolayısıyla biz de dışarıdan birçok tarım ürününü ithal etmeye başladık. Oysa ilkokulda bize öğretilen en önemli şey dünyada kendi kendine yeten ender ülkelerden birisi ülkemiz diye bahsederdik. Dolayısıyla hemen tarım teşviklerine başladık ve Ankara’da yaşayan 38 bin Tarım Bakanlığı’nın sistemine kayıtlı çiftçiyle temasa geçerek bunların içerisinde 17 bin tanesiyle direkt temasa geçtik. Bunlara tohum yardımı yapmaya başladık. Ve alım garantisi verdik. Alım garantisi verince ürettiler. Daha sonra tüccar daha pahalı fiyat verdi bunlara, belediyeyi alacak diye. Dolayısıyla bu şekilde başladığımız hikaye büyük bir başarıyla devam ediyor” diye konuştu.