Bir tek şey biliyorum,o da hiçbir şey bilmediğim
M.Ö. 470 yılında Atina’da doğan Sokrates, çok iyi bir eğitim almıştı. Babası tarafından, heykeltıraş olarak yetiştirilmek istendiyse de o, felsefeye ilgi duymuştu.
Ayrıca aritmetik, geometri, astronomi ve politikaya ilişkin yeterli düzeyde bilgi sahibi olan Sokrates’in, görüşlerinin çok etkili olduğu bilinmesine rağmen, eserlerinin hiçbiri kaleme alınmamıştı.
Sokrates, bilinçli ve ahlaki kişiliğinin bulunduğu yer olarak ruh kavramını bulmuştu. Felsefenin merkezine insanı geçirmiş, insanın kendisiyle, evrenle ve toplumla olan ilişkisinin ne olduğunu ve ne olması gerektiğini araştırmış, insan yaşamının kişisel, toplumsal ve ahlaki boyutunu ön plana çıkarmıştı. İnsanlara ruhlarına özen göstermeleri gerektiğini anlatmaya çalışmış, bu düşüncesini ifade etmek için de yaz kış çıplak ayakla ve ince bir entariyle dolaşmış.
Öğrencilerine düzenli bir eğitim vermeyen ve onlardan ücret almayan Sokrates’e göre insanlara ahlak kurallarını öğretmek çok daha öncelikliydi.
Üslubunda, “İnce alaylı konuşma sanatı” olarak tanımlanan ironiyi geliştiren Sokrates’in en ünlü sözlerinden biri şöyledir“BİR TEK ŞEY BİLİYORUM; O DA,HİÇBİR ŞEY BİLMEDİĞİMDİR