Siyasette kendine fazla güvenin ve rakibi küçümsemenin büyük hayal kırıklıklarına neden olduğunu Kahramankazan özelinde bir kere daha gördük.
AK Partililer kendilerine o kadar güveniyorlardı ki,
dört dönemdir süren %52 sınırını geçip %60’lara vuracaklarını düşünüyorlardı.
Ama olmadı… AK Parti’nin kaybetmesinde birçok neden sayılıyor. Başkan adayının başkanlığı döneminde kibirli davrandığı, öğretmenlikten gelen bir alışkanlıkla herkese öğrencisi gibi davrandığı ve bu durumun tepkilere neden olduğu yorumları yapılıyor. Meclis listesinin beğenilmemesi, AK Parti adayının Mansur Yavaş’a yönelik pek çok konuşma yapması da kaybetme nedenleri olarak sıralanıyor. Ve aslında en önemli etken ise Kahramankazan’da son 5 yılda beklenen işlerin yapılamaması ve devlet yatırımlarının belediye icraatı gibi gösterilmesi olarak görünüyor. Ayrıca rakip adayın köklü bir aileden gelmesi ve seçmene sempatik gelmesi gibi unsurlar da AK Parti’nin kaybetmesine neden oldu.
Seçimi kaybeden AK Partili başkanın en büyük iddiası olarak belediyenin borçsuz olduğu, kurduğu şirketlerle belediyenin kasasını para ile doldurduğu iddiaları dikkat çekmişti.Oysa görülüyor ki seçim kazanma uğruna kasa boşaltılmış, “nasılsa tekrar kazanırım”düşüncesi ve kendine aşırı güvenme egosuyla hesapsızca gidilmiş…
Evet, bir seçim sonunda “fazla kendine güvenmek ve rakibi küçümsemenin sonucu hayal kırıklığıdır” diye tarihe not düşüyoruz..